Ortadoğu’nun en kadim halklarından biri olan Araplar, diline, kültürüne ve en önemlisi de toprağına bağlılığıyla bilinir. Arap halkının toprağına bağlılığı, askeri açıdan dezavantajlı olunan düz arazilerde bile onları yetkin kılmış, ne pahasına olursa olsun kök saldıkları topraklarda kalmakta ısrar ederek varlıklarını korumuştur.

Arap halkının mücadele tarihi, bu gerçeği kanıtlayan binlerce farklı mücadele öyküsü ile doludur. Direnç olgusu Arap halkının karakterine işlenmiş ve vazgeçilmez bir erdemli insan özelliği haline gelmiştir. Bundan dolayıdır ki, kapitalist modernite ve onun hegemonik güçleri Ortadoğu’yu askeri olarak defalarca fethetmesine rağmen ideolojik ve kültürel hegemonyasını bir türlü kuramamıştır. Bunun en önemli nedeni Ortadoğulu Arap, Kürt, Fars, Ermeni, Asuri, Süryani, Dürzi ve diğer halkların tamamının beynini ve yüreğini köklerinden koparmamasından ve kapitalist modernitenin saldırılarına direnmesinden kaynaklıdır.

Sara Dilsoz yoldaşımız, direngen Arap halkının bir ferdi olarak Suriye’nin Reqa kentinde yaşama gözlerini açtı. Bir yandan geri geleneksel toplumun hakim kültürü, bir yandan faşizmi dayatan BAAS ideolojisi, diğer yandan ise kapitalist modernitenin halkların kültürüne dönük saldırıları ile yüz yüze kalarak büyüdü. Genç bir kadın olarak yüreği büyük bir özgürlük tutkusuyla dolu olduğu için hiçbir gericilik Sara yoldaşımız üzerinde hakimiyet kuramadı. Erkek egemen zihniyetle ciddi çelişkiler yaşadı, kadını köleleştiren dehşetli yönünü erkenden fark etti. Bu farkındalıkla özgür yaşam arayışına yöneldi, ruhuna ve bedenine hakimiyet kurmak isteyen her türlü tahakkümü reddetti. 2011 yılında Ortadoğu’da halkların baharı yaşandığında Sara yoldaşımızın yaşadığı Reqa kenti de bu gelişmelerden etkilendi. Başta uluslararası hegemonik güçlerin ve bilcümle iktidar odağı iblislerin leş yiyen akbabalar gibi üşüştüğü karanlık bir dönemi yaşadı. Sömürgeci her güç Suriye halkını çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalıştı ve yıllarca süren, adeta bir mezbahaneye dönen, gerçekten de oluk oluk kanın aktığı bir süreç yaşandı. Sara yoldaşımız Reqa’da tüm bunlara tanıklık etti ve DAİŞ gibi tüm insanlığın başına musallat olan vahşetiyle yaşamak zorunda kaldı. Çünkü DAİŞ çeteleri Reqa kentini kendisi için başkent olarak belirlemiş ve en insanlık dışı vahşetini Reqa halkını sindirmek için kullanmıştı. 2017 yılında Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Güçleri DAİŞ’in kökünü kurutma ve Reqa’yı özgürleştirme operasyonu geliştirip başarıyla sonuçlandırdığında Reqa halkı özgürlüğüne kavuştu. Kara kefene hapsedilen Reqalı kadınları ve tüm Reqa kenti özgürlüğün rengine boyandı. Sara yoldaşımız bu büyük devrimsel gelişmeye tanıklık etti. Reqa’nın DAİŞ karanlığından çıkıp özgürlüğün aydınlığına adım atışını izledi. Özgürlük savaşçılarını izleyip tanıdıkça hayranlığı arttı ve büyük bir minnet duygusuyla çağımızın fedai özgürlük timsallerini kendisine örnek aldı. Yüreğindeki özgürlük arayışı ve özgür yaşam tutkusu, özgür kadın birliklerinin heybetli duruşunda yanıtını buldu.

Sara yoldaşımız kadınlara özgürlük ilhamını, ideolojisini ve mücadele etme imkanını veren Rêber Apo’yu tanıdığı gibi bu mücadelenin bir ferdi olmayı seçti. Hiç tereddüt etmeden bu özgür yaşama doğru aşkla koştu. 2018 yılında Reqa’dan Kurdistan’ın özgür dağlarına doğru yol aldı. Apocu Hareket’in ilk önder kadın kadrosu Sara – Sakine Cansız yoldaşımızın adını aldı ve onun gibi kavgacı ve özgürlüğe sevdalı bir yaşamın takipçisi oldu. Dağlarla erkenden bütünleşen Sara yoldaşımız Medya Savunma Alanları’nda ilk gerilla eğitimini alıp Avaşîn’de pratiğe katıldı. Apocu Hareket’in özgür yaşamına, PKK ve PAJK’a katıldığı için kendisini çok şanslı biri olarak gördü ve bu yaşamın hakkını vermeye çalıştı. Yaşamını ve kişiliğini ilmek ilmek özgürlükle ördü ve Kurdistan dağlarında yetkinleşen yiğit bir Arap kadını oldu. YJA Star gerillacılığından aldığı tecrübe sayesinde dünyanın tüm erkek egemen zihniyetine ve ordularına meydan okuyabilen bir cesarete kavuştu. Avaşîn gibi imkanları az ve şartları zor olan bir eyalette gerillacılık yaparak kendisini geliştirdi ve büyük bir emeğin sahibi oldu. Yiğit Kürt kadınlarıyla omuz omuza vererek yürüttüğü mücadele Arap ve Kürt halkı arasındaki derin ve tarihi bağları daha da güçlendirdi.

Arap halkımızın değerli evladı, yiğit kadını ve özgürlük savaşçısı Sara yoldaşımız, 18 Mart 2020 günü Avaşîn’in Dola Şîvê alanında şehadete ulaştı. Güzelliği, militanlığı ve mücadelesiyle Kurdistan dağlarına çok yakışan Sara yoldaşımızı erken şehit vermenin acısını yaşarken, uğruna hesapsızca mücadele ettiği kadınların ve halkların özgürlük mücadelesini mutlaka zafere ulaştırma sözü veriyoruz. Bu temelde değerli ailesi başta olmak üzere yurtsever Arap halkına başsağlığı diliyoruz.

 

 

 

 

 

© 2025 hpgsehit.com KURDISTAN